Türk Korku Kuşağı

Sinema sektörü, her geçen gün büyüyen teknoloji ile birlikte gelişen ve değişen bir sektör.

Bilindiği üzere ise bu sektörde korku filmleri büyük ve önemli bir yere sahip.

Peki böyle olmasına rağmen Türk sinema sektöründe korku filmleri neden gerektiği öneme sahip değil? Neden Amerikan sinemasının yani Hollywood’un bu sektörde yaptığı filmler dünya çapında gişe başarıları elde ediyor ve inanılmaz derecede ilgi görüyor?

Bunun en temel sebeplerinden bir tanesi Amerikan sinemasının her türlü konuya objektif bir şekilde yaklaşabilesi ve bağnazlıklarından kurtulup olayları seneryolaştırabilmeleri.

Türkiye’de ise bunun tam tersi geçerli. Gerçekten Türk sinemasında özellikle korku alanında yeni bir şeyler denemek isteyen senaristler dikkate alınmıyor, bu sektöre yeni bir soluk getirecek olan yönetmenler ise filmler yeterince izlenmez, zarara gireriz düşüncesi ile düşündükleri şeyleri denemeye korkuyorlar. Bu durumu fırsat bilen ve ticari zekaya sahip olan senaristler ve yönetmenler ise köşeyi dönüyor. Türk halkının dinine olan bağlılıklarını daha doğrusu düşünmeden yaşayan insanların bağnazlıklarını biliyor, korku filmlerini ise bu tekelde tutuyorlar. Bunun en büyük örneklerinden bir tanesi Hasan Karacadağ. Çektiği Dabbe filmleri serisi ile bunun gişede çok büyük bir hasılat yakaladığımı gördü ve çektiği diğer korku filmlerini bu minimalde tutmaya karar verdi.

Hasan Karacadağ’ın bu başarısını gören diğer yönetmen ve senaristler ise aynı minimalde filmler çekmeye devam ettiler. Sonuç olarak ortaya din temalı ve kalitesi giderek düşmekte olan bir sürü korku filmi çıktı. İnsanlar artık bunları görmekten sıkıldığı için daha çok Hollywood’a ya da ne bileyim Fransız aşırılığı ile çekilmiş filmleri izlemeyi tercih ediyorlar.

Halbuki Türkiye şimdiki ve geçmişteki gündemine bakıldığında tüm Amerikan sektöründen fazla ve gerçek yaşanan olaylara sahip. Kastettiğim şey şu; seri katillere, katliamlara, doğal afetlere veya tecavüz olayları sadece Amerika’da yaşanmıyor. Aynı olaylar ne yazık ki memleketimizde de yaşanıyor. Sadece sinemacılar bu gerçeklerden esinlenerek yeni bir deneyim getirmekten, bunu yaparsak halktan çok fazla tepki alırız veya daha önce bahsettiğim gibi gişede başarı yakalayamayız düşünceleriyle, korkuyorlar.

Yazımı bitirmeden önce bence Türk korku sinemasında devrim niteliğindeki filmleri aşağıda paylaşarak çekilecek yeni filmlerin bu özgünlükte olmasını umuyorum.

-GEN

-BASKIN

-HTR2B-DÖNÜŞÜM

-KABUSLAR EVİ

-BARDA

Esen kalın.

Mösyö